• Ziyaretçi Defteri
  • Aydınlatma Metni
  • Sık Sorulanlar
  • Etkinlikler
  • Galeri
  • Eğitim Programı
  • Yemek Listesi
  • Ön Kayıt Formu
  • Beslenme Dostu Okul Projesi
ÇOCUĞUN GELİŞİMİNDE OYUNUN ETKİSİ
ÇOCUĞUN GELİŞİMİNDE OYUNUN ETKİSİ Oyun, yetişkinler için sadece eğlenceden ibaretken, çocuk için anlamı çok daha fazladır. Çocuk gözüyle baktığımızda oyun; çocuğun işidir, enerjiktir, dinamiktir, zevklidir, eğlencelidir, ciddi bir uğraştır, öğreticidir, özgürdür, hata yapma endişesi yoktur, gelişimi destekler. Oyun, çocuğun ........

 

OYUN OYNAYAN ÇOCUKLAR

     Oyunu tanımlamak isteseydiniz nasıl tanımlardınız? Oyun, yetişkinler için sadece eğlenceden ibaretken, çocuk için anlamı çok daha fazladır. Çocuk gözüyle baktığımızda oyun; çocuğun işidir, enerjiktir, dinamiktir, zevklidir, eğlencelidir, ciddi bir uğraştır, öğreticidir, özgürdür, hata yapma endişesi yoktur, gelişimi destekler. Oyun, çocuğun hayatında iyileştirici bir güce sahiptir. Çocuğun çevresi ile iletişim kurma biçimidir. Aynı zamanda ebeveyn ile çocuğun arasında kurulabilecek iletişimde çok etkilidir.

    Çocuğunuzla sağlıklı bir iletişim kurmak için oyunun sihirli gücünden yararlanabilirsiniz. Çocuğun hayatına sürekli ona ‘’ hadi diyerek’’ ona baskı kurarak, hayatına uyaranlar ile girerek sağlıklı bir iletişim kurmuş oluyor muyuz? Bu noktada oyunun dilinden, gücünden yararlanmak doğru bir adım olacaktır.  Çocuk diş fırçalamayı, oyuncak toplamayı, sorumluluk almayı öğrenirken onun için bu süreç oyun ile başlar. Her şey biz yetişkinlerin sandığı gibi ciddiyet istemez. Eleştirel bakış açısından çıkarak çocuğun o an ne yapmak istediğini anlayıp, gözlemleyin. Bunu yaparken yargılayıcı olmadan ve sınır getirmeden süreci yönetin. Çocuk güler yüzlü bir ebeveyn, onun oyununa katılmak için hevesli bir anne baba görmek ister karşısında.  ‘’Hadi bana sarı elmayı ver?’’ derken çocuğun istediği bu değil aslında. Her ne kadar biz yetişkinler için yaptığımız bir işin sonucu önemli olsa da çoğu zaman çocuk için önemli olan yaptığı şeyi güzel ve doğru yapması değil onu yaparken düşündükleri, yaşadıkları ve hissettikleri keyiftir. Örnek vermek gerekirse; yetişkinler kek yaparken bizim için önemli olan keki yapma sürecimiz değil, kekin sonunda kabarması ve tadının güzel olmasıdır. Oysa bir çocuk yapbozu ile oynarken parçalarını doğru yerleştirmenin yanı sıra; yapbozun parçalarına tek tek dokunur ve eline alır. Şekillerin birbirinden farklı olduğunu hisseder. Renklerine bakar… İşte çocuk için oyunu hem keyifli hem eğitici yapan tam olarak bu yaşadıklarıdır. Oyun sırasında öğrendikleri ve hissettikleri oyunun tamamlanmasından yani sonucundan çok daha önemlidir. Oyun çocuk için iştir. O nedenle ‘’hadi yemek zamanı’’ diyen anne, karşısında ‘’oyunum bitsin ‘’ diyen çocuk ile karşılaşabilir. Çünkü çocuk işini bitirmeden gidemez. Anne için oyun o anda bırakılabilen, sonradan sürdürülebilecek olduğunu düşünür. Söze başlarken demiştik ya, yetişkinler oyunu bir eğlence olarak görürken, oyunun çocuk için gelişiminin bir parçası olduğunu çoğu zaman gözünden kaçırır.  Çocuk oyun içerisinde yaşamı öğrenir. Oyun hayata hazırlıktır.(Karl Gross).  Sosyal konuları öğrenir. Kendini tanır. Duygularını ifade etmeyi öğrenir. Kısacası çocuk oyun ile birlikte gelişir ve büyür. Kötü duygularını ifade etmeyi, hoşlandıklarını belirtmeyi, kötü duygularla baş etmeyi öğrenir. Oyun çocuğun gelişimindeki birçok alanda etkilidir.

      BİLİŞSEL GELİŞİM

Çocuk oyun ile dünyayı ve çevresini keşfeder. Gerekli bilgileri edinir, merak duygusunun desteklenmesine imkan sağlar. Mantık yürütmeyi, seçim yapmayı, sebep-sonuç ilişkileri kurmayı, dikkatini toplamayı, kendini bir amaca yöneltmeyi öğrenir. Oyun; büyüklük, şekil, renk, boyut, ağırlık, hacim, ölçme, sayma, tartma, zaman, mekan, uzaklık,  ile ilgili kavramların kazanılmasında etkilidir. Oyun; eşleştirme, sıralama, sınıflama, analiz, sentez, değerlendirme, problem çözme gibi zihinsel süreçlerin işleyişlerini kazandırma ve hızlandırmada etkilidir. Oyun oynayan çocuk plan yapma, taktik geliştirme ve işbirliğine gidip fikir alışverişinde bulunma yeteneklerini de geliştirir.

PSİKOMOTOR GELİŞİM

Çocukların yürüme, koşma, atlama, tırmanma, kayma, inme, çıkma, fırlatma, yakalama, sıçrama, zıplama, sürükleme, sallanma gibi eylemlerle sürekli hareket halinde olmaları, onların büyük kas motor gelişimini desteklemekte ve etkilemektedir. Bunun yanı sıra çocukların el ve parmak kaslarının gelişimi olan küçük kasların gelişimi ise daha çok yaşamın birinci yılından sonra hızlanmaktadır. Tutma, koparma, kesme, bağlama, çözme, düğmeleme, yoğurma, delme, boyama, dikme, örme ve geçirme gibi etkinliklerin tekrarlanması oranında artmakta ve sonucunda da günlük yaşamda kullanılan birçok becerinin kazanılmasını sağlamaktadır.

DİL GELİŞİMİ

Oyun çocuğun hayatının büyük bir bölümünü kaplar ve gerçek yaşamda olduğu gibi oyun içinde de diğer insanlarla iletişim kurabilmek için dili kullanmak zorundadır. Oyunlarının büyük kısmı dil gelişimini destekler. Özelikle sembolik oyunlar, evcilik oyunları ve diğer dramatik oyunlar düzgün cümleler kurma, sesleri ve tonlamaları doğru kullanma becerisi kazanmalarına yardım eder. Oyun yoluyla kelime hazinesi genişler, anlatılanı daha iyi ve çabuk anlar, kendini daha iyi ifade eder.  Ayrıca çocuğun günlük yaşantısından kesitler anlatılması ve anlattırılması, bunları dramatize etmesi gibi oyunlar çocuğun ana dilinin gelişiminde oldukça etkilidir.

SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİM

Çocuk, oyunla duygusal açıdan güvenli bir çevrede hayal etmenin zevkini yaşar ve duygularını bu ortamda özgürce ifade eder. Mutluluk, sevinç, acı, üzüntü, güven duyma gibi birçok duygusal tepkiyi oyun yoluyla öğrenebilir. Duygusal tepkilerin dramatize edilmesi, oyunlaştırılması çocuğun kendini tanımasına yardımcı olur. Çocuk, oynadığı oyun yoluyla benmerkezcilikten ayrılır. Kendine olan güveni gelişir. Başkalarının duygularını anlar.

Çocuğun duygularındaki olumlu ya da olumsuz tüm gelişmeleri oyun esnasında öğrenip onu doğru yönlendirebilmemiz oyunla mümkün olur. Çocuk; doğru-yanlış, haklı-haksız, uyulması gerekli kurallar gibi birçok toplumsal ve ahlaki kavramları oyun sırasında öğrenir ve benimser.

Bir gruba ait olma ihtiyacını karşıladığı oyun sayesinde saldırganlıklarını  kontrol etme, başkalarının hakkına saygı gösterme, paylaşma, kendi hak ve özgürlüklerini koruma, iletişim kurma becerileri geliştirir. Ayrıca oyun yolu ile kendi cinsel kimliğini kazanır ve benimser. Çevresindeki nesne ve canlıları korumayı ve onlara zarar vermemeyi, iş birliği yaparak çalışmayı öğrenir. Arkadaşlık kurarak toplumsallaşır.

SONUÇ

Değerli okuyucularımız; oyunun ne olduğuna, oyunun çocuklar için ne ifade ettiğine, oyunun gelişim alanlarına katkısına değindik. Unutmayalım ki oyun boşa harcanan zaman değildir, tekdüze, sıkıcı zorunlu değildir. İyi, kötü, doğru, yanlış değildir.

Çocukların oyununa katılmak için neler yapabiliriz? Kazanmak ve kaybetmek durumlarına yaklaşımımız nasıl olmalıdır? Yaş gruplarına göre oyunlar nelerdir? Oyuncak seçiminde nelere dikkat edilmelidir? Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle.

                                                                                                 OYUNLA KALIN J

İLKNUR SELCİK

ANAOKULU ÖĞRETMENİ

© 2013 - 2022 Denizciler Anaokulu All rights reserved. Web Tasarım, İnternet Site Tasarımı, Web Yazılım